Anadolu mitolojisinde rastlanan Şahmeran efsanesi, gündemdeki haberler nedeniyle merak uyandırıyor. Anadolu’da, Şahmeranın yaşadığına inanılan çok sayıda yer mevcut. Peki, Şahmeran hikayesi nereden geliyor? İşte Şahmeran efsanesi…
ŞAHMERAN EFSANESİ
Tarsus’ta binlerce yıl önce, yedi katlı yeraltında yaşayan Meran yılanları vardı. Bu akıllı, şefkatli ve barış içinde yaşayan yılanların kraliçesi Şahmeran olarak bilinirdi. Efsaneye göre, Şahmeranı ilk gören insan Cemşab’dı. Cemşab, fakir bir aileden gelen ve geçimini odun satarak sağlayan bir gençti. Bir gün, Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağarayı keşfettiler. Bal çıkarmak için Cemşabı aşağıya indiren arkadaşları, paylarına daha çok bal düşmesi için onu orada bırakıp kaçtılar. Cemşab mağarada bir delik gördü ve ışık sızdığını fark etti. Cebindeki bıçak ile deliği büyütünce, ömründe görmediği kadar güzel bir bahçeyle karşılaştı. Bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler, havuzlar ve çok sayıda yılan vardı. Cemşab, bu bahçede uzun yıllar yaşadı ve Şahmeran’ın güvenini kazandı.
Yıllar sonra, Cemşab ailesini çok özlemiş ve Şahmeran’a gitmek için yalvarmış. Bunun üzerine Şahmeran, kendisini salıvermesi için Cemşab’a yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini istemiş. Cemşab, verdiği sözü tutarak Şahmeran’ın yerini kimseye söylememiş. Bir gün, ülkenin padişahı hastalanmış ve veziri, hastalığın çaresinin Şahmeran’ın etini yemek olduğunu söylemiş. Bu haber her yere salındığında, Cemşab kuyunun yerini söylemeye zorlandı. Mecbur kalıp kuyunun yerini gösterince, Şahmeran bulunup dışarı çıkarıldı. Şahmeran Cemşab’a; “Beni toprak çanakta kaynatıp suyumu Vezire içir, etimi de Padişaha yedir” dedi. Böylece, vezir öldü ve padişah iyileşti ve Cemşab’ı veziri yaptı.
RİVAYET
Efsaneye göre, yılanlar o günden beri Şahmeranın öldürüldüğünü bilmemektedir. Tarsus’un, Şahmeranın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından bir gün istila edileceği rivayet edilmektedir. Bu rivayet, Tarsus’un kaderinin önceden belirlendiğini göstermektedir.