DOLAR

19,1906$% 0.04

EURO

20,8128% -0.7

STERLİN

23,7803£% -0.42

GRAM ALTIN

1.220,04%-0,04

ONS

1.978,92%-0,05

BİST100

4.812,93%-1,70

İmsak Vakti a 05:14
İstanbul HAFİF YAĞMUR 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Prof. Dr. Naci Görür Riskli Bölgeyi İşaretledi! ‘7.4 Deprem Olabilir

Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, Katıldığı Televizyon Programında ‘7.4 Deprem Olabilir’ Diyerek Bu Bölgeleri Uyardı

Kahramanmaraş ve Hatay’daki Yıkıcı Depremler Türkiye’yi Bir Kez Daha Afet Gerçeği ile Karşı Karşıya Getirdi, Can Kaybı 45 Binin Üzerinde, Yaralı Sayısı İse Yüz Binleri Geçiyor.

Prof. Dr. Naci Görür, katıldığı programda çarpıcı açıklamalarda bulunurken Marmara Denizi ve Erzincan, Tunceli bölgesine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Görür’ün açıklamaları şöyle; “Bilimin girmediği şey yanlıştır. Bilimsel olmalıdır. Deprem bölgelerinde bir kenti inşa etmek, o kentin gelişimini, mekan kullanımını, nereye, nasıl gerektiğiyle yöneticilerin karar verebilmesi için önce o bölgede ‘mikro bölgeleme’ dediğimiz araştırmanın yapılması lazım.” Bu, kentin gelişimini, mekan kullanımını ve yöneticilerin nereye ve nasıl karar vereceği konularında yardımcı olur.

Türkiye’de iki yer… Biri İstanbul yaptı, büyük ölçüde bitirdi. Diğeri ise İzmir’de yapılıyor. Bunun dışında hiçbir yerde mikro bölgeleme çalışması yok. Hiçbir ilimiz kent büyümesini bu mikro bölgeleme esasına göre yapmıyor. Mikro bölgeleme dediğimiz deprem kuşaklarının jeolojik, sismolojik ve deprem karakteristiklerini belirleyip kenti ona göre yönetmesi anlamına geliyor.

“BU GERÇEK BİR BEKA SORUNUDUR”

Hatalı kentlerin inşası, özellikle deprem bölgelerinde, dünyanın ders kitabı gibi okuyabileceği en iyi örneklerden biridir. Bu hiçbir zaman kader değildir. Bilim adamları, bu bölgede yapılan inşaatların ve yapıların bir gün depremle yıkılabileceğini her zaman söyleyebilirlerdi. Maalesef, Türkiye’de bu mikro bölgeleme çalışmaları yapılmadığı için, kentlerimiz bu şekilde inşa edildi. 6 Şubat’taki deprem, gerçek bir milattır. Bu, Türkiye’nin geleceği için bir beka sorunudur. Eğer önlem alınmazsa, Türkiye Cumhuriyeti özgür ve bağımsız bir devlet olarak geleceğini kaybedecektir. Bu gerçek bir uyarıdır ve ciddiye alınması gerekmektedir.

ULUSAL RİSK KALKANI

Cumhurbaşkanlığı Özel Kalemi tarafından önceki gece saat 00.20’de ve dün öğleden sonra da aranarak davet edildik. Kendi katılımımızın gerekip gerekmediği soruldu ve eğer can güvenliğimizi ilgilendiren bir konuda katkı sağlayabileceksek, depremin siyaset ve parti üstü bir konu olduğunu vurgulayarak halkımız için önerebileceğimiz bir şeyimiz varsa koşarak gelmeye hazır olduğumuzu ifade ettik.

“7.4 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLABİLİR”

Çorum, Kuzey Anadolu fay hattının tam üzerinde bulunuyor. Bu fay hattı Türkiye’nin ve hatta dünyanın en aktif ve büyük depremler üretebilen kuşaklarından biri. Bu kuşak, yaklaşık olarak Bingöl-Karlıova’dan Marmara Denizi’ne kadar uzanıyor ve büyük depremler üretme enerjisini boşaltmış durumda. Şimdi ise Marmara ve Erzincan ile Karlıova arasındaki kesim bekleniyor. Pülümür’ün bulunduğu yer, yani Yedisu fayı üzerinde, yaklaşık olarak 7.4 büyüklüğünde bir deprem olabilir. Bu zaten uzun zamandır söylenen bir konu. En son deprem 1794’te meydana gelmişti ve o zamandan beri bu bölgede büyük bir deprem olmadı. Ancak Erzincan depremi bu bölgeye enerji transferi yapmış olabilir. Ayrıca Doğu Anadolu fayındaki hareketler de burayı biraz etkilemiş olabilir. Bu nedenle endişe ettiğimiz yerlerden biri de burası.

Sorduğunuz zaman parmağınızı kapatır ‘Hocam nerede deprem bekliyorsunuz?’ derdik, ‘Kahramanmaraş’ filan. Ancak artık orası geçti. Daha büyük deprem üretme potansiyeli yok. Yani yıllarca Kahramanmaraş’ı listeye koyuyorduk ama şimdi listeden çıkarttık.

Bunu da söylüyorduk; Yedisu fayı. Marmara diyorduk, Yedisu diyorduk, Kahramanmaraş diyorduk… İşte bir de Batı Anadolu’da İzmir çevresinde de ‘Dikkatli olmak gerekir’ diyorduk.

GEZEGEN HAREKETLERİ DEPREMİ TETİKLİYOR MU?

Bu harita büyük ölçüde doğru. Uzun yıllar boyunca Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapılan araştırmalar sonucu oluşmuş bir harita. Türk ve yabancı yer bilimcilerinin yerel araştırmalarıyla oluşturulmuştur ve genellikle doğru bilgi içermektedir. Ancak bazı yerlerde henüz keşfedilmemiş veya haritaya dahil edilmemiş fay hatları olabilir. AFAD tarafından belirlenen ivme değerleri ve risk durumu da doğru ve günceldir. Ancak zamanla daha da geliştirilebilir.

Bu hava tahmini yapan, falcılık yapan ‘Oradan deprem olacak, burada deprem olacak’ gibi nedense bu konuyla bir magazinel merak var. Kimi insanlar kendini bilen bilmez bilim dünyasında olmayan, bilimsel yöntemi olmayan insanlar çıkıyor. Küçüksemek istemiyorum, kırmak da istemiyorum. Deprem tahmininde bulunuyor. ‘Ben dedim çıkmıştı…’ Kimsin sen? Niçin böyle yapıyorsun? Bu insanların can güvenliğini tehdit eden bir konuda insan biraz edepli, sorumlu olur. İnsanlarımız var korku içinde. Neden böyle yapıyorsunuz? Bilim bu kadar basit mi? Bilimi bu kadar oyuncak haline mi getirdiniz? Onun için ben bunları ciddiye alınmasını doğru bulmuyorum.

ESKİŞEHİR, ANKARA

Türkiye’nin orta kesimleri Ankara da dahil göreceli olarak biraz daha sakin diyebiliriz. Depremin fayı uzunluğuna bağlı değişmekte ama diyelim ki Eskişehir yöresinde 7’ye varabilecek depremler olabilir. Bu Marmara Bölgesi’ne kadar uzanan faylarla ilintili. Ankara’da başlı başına bir fay yok ama Çorum, Kırıkkale Kuzey Anadolu fayından ayrılan sistemler var. Burada olan depremlerin Ankara hisseder. Ama Ankara’nın bizzat kendine has büyük bir fay sistemi yok.

İZMİR VE ÇEVRESİ

Bu bölge sürekli gerilim altında. İzmir Yarımadası da çok sayıda aktif faylarla gerilmiş. Bu faylar genellikle kuzeyli yönlü ama Doğu, Batı yönler de var. Özellikle İzmir fayı Gediz grabeninin güney fayı İzmir’e kadar uzanıyor. Burada büyükçe bir deprem olasılığı var. Zaman bilmiyoruz ama İzmir daha fazla etkilenebilir. İzmir’in şansızlığı çevresinde Helen-Kıbrıs yayı var. Çok sık deprem üretiyor, değişik boyutlarda. Aslında büyük boyutta da üretebilir, denizin içinde Akdeniz’de.

İzmir depremlerden etkileniyor. Batı Anadolu Helen-Kıbrıs yayında büyük ölçüde etkileniyor. Kuzey-Güney geriliyor. O gerilmelerden etkileniyor. Dolayısıyla bu graben fayları aktif hale geçebiliyor. İzmir’in kendisi faylarla kesilmiş. Dolayısıyla İzmir’i etkileyecek faylar çok fazla. Tarihi dönemlerde de şimdi de öyle.

İSTANBUL, MARMARA DENİZİ

Burada beklediğimiz deprem en son 1766. 250 senede bir büyük deprem üretiyor İstanbul’da. Evet periyodu bu. 1766 senesinde durup sorsaydık; ‘Deprem bir daha olacak mı?’ 250 sene sonra…’ Kalemi silgiyi, kapatıyor. ‘Oh rahatız. Tamam. 250 ne demek.’ Böyle mi bakmak lazım? Belki vatandaş bakabilir. O da bakmamalı. 250 sene sonra benim torunlarımın çocukları ölecek. Şimdiden yap. Biz onu anlatmakta zorluk çekiyoruz. Umursamıyorlar.

Bizim deprem yokken depremin geleceğine biraz zaman varken hazırlık yapalım ki, bu 3-5 günde olmaz. Biz 99 depremlerini ‘İstanbul’a hazırlanın’ dediğimiz zaman 23-24 sene geçti. Biz eğer o zamanlar işi ciddiye alsaydık şimdi İstanbul’da depremi hiç böyle telaşla beklemezdik.

‘KIYIDAN 10 KM İÇERİYE DOĞRU GİTTİĞİ YERLERDE DEPREMİN ŞİDDETİ 9 OLACAK’

Marmara Bölgesi’nde deprem Marmara Denizi’nin içinde olacak. Yani Kuzey Anadolu fayının Marmara’nın iç kısmında olacak. Biz artık fay tartışmasını bırakalım. Bir gerçeklik var. Burada deprem olacak. 99’da deprem var, Şarköy’de 1912’de var. İkisinin arasındaki bölümde 1766’dan beri deprem yok. Burası sismik bir boşluk. Bu boşluk dolacak ve Marmara depremini oluşturacak. Bunu kabul edelim, halk bunu bilsin.

Böyle bir deprem olduğu zaman Asya yakası göreceli olarak, Avrupa yakasına nazaran daha az etkilenecek. Burada jeolojik formasyonlar zemin itibarıyla daha güçlü. Anadolu yakası zemin olarak daha güçlü, Avrupa yakası daha zayıf. Dolayısıyla burada hasar göreceli olarak burada daha fazla. Kıyıya yakın, kıyıdan 10 kilometre içeriye doğru gittiği yerlerde çoğunlukla depremin şiddeti 9 olacak. Kuzeye doğru çıkınca bu düşecek. Ve 8, 7 vs. düşecek.

Aynı şekilde Anadolu yakasında da kıyıya paralel kesimlerde 9 şiddeti ve kuzeye doğru azalacak. Kimi yerlerde 10 şiddeti bile görülecek. Bu ciddi bir deprem şiddetidir.

YAPILACAK ŞEY…

Bu durumda yapılacak şey şu; İstanbul’u bir an önce depreme hazırlamak. İstanbul’da depreme hazırlık adına yani hiçbirşey yapılmadı demek yanlış. Çok şey yapıldı. Faydalı işler de yapıldı. Özellikle bir takım yollar, viyadükler, köprüler güçlendirildi bu hükümet zamanında. İstanbul Valiliği, uluslararası proje almak kaydıyla hastaneleri, okulları, devlet dairelerini büyük ölçüde güçlendirdi.

İGDAŞ büyük ölçüde kendi sistemi için çalışmalar yaptı. İSKİ güçlendirebilecek eksikliklerini büyük ölçüde tamamladı. İBB yeni bir strateji oluşturdu. İstanbul’u depreme hazırlama, seferberlik planını ortaya koydu.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Sıradaki haber:

TÜİK Şubat Ayı Enflasyon Rakamlarını Açıkladı

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.